Ensest vakalar, toplumun her kesiminde görülebilen ve nadiren açığa çıkan, iyi gizlenmiş istismar problemleridir. Uzun yıllar boyunca bu tip olayların, toplumun pek çok yönden geri kalmış kesimlerinde yaşandığı düşünülmüştür ancak artık biliyoruz ki ensest istismarlar, zenginlik fakirlik ya da okumuşluk cahillik ayırt etmiyor. Burada bahsedilen ensest, rızanın olmadığı bir cinsel istismar çeşididir. Kişilerin tercihine bağlı olarak yaşanan aile içi birliktelikler, ayrı bir toplumsal sorunun konusudur.
Ensest istismarlara karşı alınması gereken önlemlerin başında, toplumsal iyileştirmeler gelir. Kitlesel anlamda kabul gören yanlış yargılar yok edilmeden, bireylerin tedavisi de işe yaramayacaktır.Bu bağlamda tüm çocukları ve aile birliklerini içine alan, toplumsal koruma programları oluşturulmalıdır. Gerekli hukuki düzenlemeler yapılarak, çocuğun hak ihlaline karşı işlenen suçların eksizsiz cezalandırılması sağlanmalıdır. Çocuklarla birebir dialog halinde olan eğitim birimlerinde görevli personellerin ve sağlık personellerinin, cinsel istismarlarla ilgili olarak profesyonel bir eğitim almaları sağlanmalıdır. Aynı şekilde, ailelerin ilk başvuru kapıları olan kolluk kuvvetlerinin ve gerekli adli mercilerde görevli personellerin, bu gibi durumlarla ilgili profesyonel bir eğitimden geçmesi gerekmektedir. Toplumsal anlamda iyileştirme çalışmaları için din görevlilerinin etkisi de büyük olacaktır. Bazı bölgelerde, lider rolü üstlenen din görevlileri ile iş birliği içinde çalışılarak, istismarların son bulması için önemli adımlar atılabilir. Kısacası, toplum ensest istismarlar konusunda bilinçlendirilmeli ve çocuklara yaşlarına uygun olarak hazırlanan eğitimlerle, farkındalık kazandırılmalıdır.
Ensesti önlemeye yönelik olarak yapılabilecek en önemli çalışmalardan biri de, kadınların eğitimi ve topluma kazandırılması olacaktır. Pek çok vakada, kadının yeni bir yaşam düzeni kuracak güçte olmaması, enseste göz yummasına neden olmuştur. Burada kadınlara gerekli desteklerin sağlanması görevi öncelikli olarak devletindir.
Ensest istismarlarla mücadele için yapılması gereken bir diğer program da, hukuki süreçlerin işleyişine yöneliktir. Cezai yaptırımlar eksiksiz uygulanmalı, adli süreçlerde bu tip vakaların dosyalarına öncelik verilmelidir. Ortaya çıkan pek çok cinsel istismar suçunda, yargının gecikmeli olarak işleyeceği ve gerekli cezanın verilmeyeceği düşüncesi, kısacası adalet sistemine olan güvensizlik, mağdurları şikayetçi olmaktan vazgeçmeye itmiştir.
Ensest bireyler değil, toplumsal bir sorundur. Bu sorunla mücadele için, devlet, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, din adamları, STK’lar, kolluk kuvvetleri, adli merciler, gönüllü avukat ve psikologlar birarada çalışmalıdır. Bu güçleri biraraya getirecek kapsamlı bir proje hazırlama ve yürütme görevi, öncelikli olarak hükümete düşmektedir.